Eyvah Kötü bir şey olacak!  

Eyvah Kötü bir şey olacak!  

Eyvah Kötü bir şey olacak!  

Eyvah Kötü bir şey olacak!  

     Yaygınlaşmış kaygı bozukluğu hayatın her alanında endişe verici, üzücü bir durumla karşılaşılacak olma kaygısının yaşandığı bir ruhsal rahatsızlıktır. “Her şeyden endişe ediyorum. İçimde her an kötü bir olay olacakmış korkusu var. Çocuğum biraz geç kalsa acaba bir şey mi oldu… Eşim aramasa acaba başına bir şey mi geldi… Trafik kazası mı geçirdi diye kaygılanıyorum. Günde 10 defa annemi arıyorum acaba sağlıklı mı diye, gece eşimin veya çocuklarımın ölecekler diye nefeslerini kontrol ediyorum. İşlerim yolunda gidiyor, ancak her an bir şey olacak ve ben işimi kaybedeceğim diye korkuyorum” şeklindeki ifadeler bu rahatsızlıkta sıkça karşılaştığımız ifadelerdir.

     Bu durum özellikle aşırı mükemmeliyetçi, detaycı, titiz, tez canlı, aşırı duyarlı kişiliklerde görülür. Bu kişilerde kontrolcülük davranışı aşırıdır. Eğer bir stresli dönemden geçerlerse beyin kimyaları bozulur. Bu kimyasal bozulma kendisini “hayattaki hiçbir şeyi kontrol edemeyeceğim” düşüncesiyle gösterir.

Kaygı Bozukluğunun Belirtileri

·         Kişiler kendilerini gün boyu gergin ve endişeli hissederler

·         Uyku bozuklukları

·         Gevşeyememe

·         Bitkinlik, baş ağrısı

·         Herhangi bir sebep olmaksızın duyulan bir rahatsızlık duygusu söz konusudur

·         Günlük hayatta herkesin karşılaşabileceği cinsten stresli olaylara olağanüstü bir durummuş gibi tepki verirler

·         Kalp atımında hızlanma

·         Problemlere yoğunlaşmakta ya da karar almakta zorluk çekme

Anksiyete Bozukluğundan Korunmak için Neler Yapılmalı?

    Çeşitli yaşam tarzı değişiklikleri ile kişi kaygı bozukluğu üzerinde olumlu yönde değişiklikler yaşayabilir. Uyku düzeninin sağlanması, meditasyon ve nefes egzersizi yapmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, egzersiz yapmak vb. aktivitelerin kaygı sürecinin hafiflemesinde etkili bir yöntemdir.

-          Kendimizin ve çevremizin olumsuz özelliklerine odaklanmak yerine, kendimizi “zorlukla baş edebilir” şekilde güçlü algılamalı, olayları da “üstünden gelinebilir” olarak daha düşük zorlukta algılamalıyız.

-          Düşündüğümüz felaket senaryolarının gerçekleşme olasılığı gerçekte çok düşüktür. Ancak biz olumsuz örnekleri kafamızda büyüterek, gerçekleşme olasılığını kendimizce fazla gibi algılarız. Aslında bu durumlarla karşılaşma olasılığımız çok düşüktür, Gereksiz yere üzülür, gereksiz yere kafamızda felaket senaryoları oluştururuz.

-          Eskisinden farklı olarak yaşadığım her yeni durum illa “tehlikeli ya da zor olacak” şeklinde düşünülmemeli;

-          “Şöyle bir olayla karşılaşırsam çok fena olurum, o durumla baş edemem, dağılırım” şeklinde beynimizi programlamamalı.

 

YUKARI
Aydınlatma Metni 'ni okudum, bilgi sahibiyim
RANDEVU AL 0332 322 75 57