Ebeveyn olabilmek kontrolü gerektiğince elde tutabilmektir bunda hemfikiriz peki fazlasına gerek var mı? Bir düşünelim.
Bize, biz olabilme özelliğini kazandıran çocukluğumuzdur. Kendimizi tanırız, çevreye yoğunlaşırız ve olası tüm durumlara karşı elimizden geldiğince savunmada kalırız. Etrafımıza bakacak olursak çocukluğunu özgür yaşamış bireylerin sayısı oldukça azdır çünkü anne-baba kendilerine doğru gelen, olması gereken yaşam biçimini çocuğa aktarmakta ne yazık ki kararlıdır. Kontrolcü ebeveynler çocuklarına karşı sürekli bir korku, endişe ve uyarma halindedirler. Aslında bu durum ebeveynlerin kendi anne-babasından öğrenmiş olduğu dayatmalar, yaşamış olduğu deneyimler ve yalnızlıklarından kaynaklanır. Ebeveyn ancak anne-babası gibi olduğunda çocuğunu iyi bir şekilde eğiteceğini düşünür. Tabii ki ebeveyn korkusunu; hamilelik sürecinin zor geçmiş olması, ailede tek çocuk olma durumu gibi birçok faktöre bağlı olarak da düşünebiliriz.
Aşırı kontrollü anne-baba çocuğa fazlasıyla sevgi vererek, tüm gereksinimlerini karşılayarak ve çocuğu sosyal hayattan uzak tutarak koruduğunu düşünür. Çocuk tek başına bir şey yapamayacağını farz ederek, ailesinden ayrı hareket edemeyecek konuma gelir ve özgüvensizliğin temelleri atılmış olur. Aşırı koruyucu tavırlar çocuğun sosyal becerilerinde eksiklik, çevreye karşı utanç duygusu, başkalarına güvenememe, sürekli kaygı halinde olma ve sorumluluklarında pasif olma durumunu doğurur. Her anne-baba birer öğretmendir bazen kontrol etmeli bazen ödevlendirmelidir. Unutulmamalıdır ki kontrolü dengede tutmak gerekir aksi takdirde çocukta oluşan problemlerden dolayı ödevi tek başına yapamaz ve her defasında yardımınıza ihtiyaç duyar.
Pekii ebeveyn kontrolü nasıl sağlamalı?
-Çocuğunuzun gelişimini takip edin ve hangi yönde ilerlediğine göz gezdirin, istekleri doğrultusunda bir yaşam tarzı sunmaya çalışın ve destekleyin.
-Çocuğun sorumluluk almasına izin verin ve sorumlulukları yerine getirdikçe onu motive etmeye çalışın, her zaman daha iyisi olabileceğine inandırın.
-Aile sorunlarının çözülmesi doğrultusunda ona da söz hakkı verin ve fikirlerini samimiyetle dinleyin, önemsediğinizi hissettirin.
-Çocuğunuza güvendiğinizi, her şeyin üstesinden gelebilecek kabiliyette olduğunu fark ettirin.
-Çocuğunuzu yargılamadan dinleyin ve problemleri tek başına çözmesi için uğraşlarda bulunun.
-Dış etkenlerden dolayı kötü hissettiği zamanlarda kendini iyi hissetmesini ve empati kurabilmesi gerektiğini belirtin.
Bilmelisiniz ki ebeveynler her zaman mükemmel olmayabilir. Çocuğunuza umut olacak olan şey; gözünüzdeki ışığı ve kalbinizdeki sıcaklığı hissedebilmektir..