İstenmeyen Duygularla Savaşmak Doğru Mu?

İnsan muazzam bir sistemle yaratılmıştır. Her duruma fiziksel veyahut psikolojik verdiğimiz tepkiler birbirinden farklıdır. Sistem kusursuzca işlerken bazen istemediğimiz yaşam olayları ve travmalar yaşayabiliyoruz. Bunlarla baş ederken her insanın kullandığı ayrı ayrı mekanizmalar devreye giriyor. Bu mekanizmaları ele almadan önce istemediğimiz duygular, bize göre ‘kötü’ duygular neden var gelin hızlıca bu başlıklara bir göz atalım.

Duygular çok çeşitlidir, her duygu bir düşünceye bağlıdır ve düşüncelerimizin ürünü olarak duygularımız ortaya çıkar. Bu duygular kimi zaman bizi çok heyecanlandıran, sevindiren ve içimizi pırpır ettiren ‘iyi’ duygulardır. Buna kimsenin bir itirazı yoktur çünkü benliğimizi doğrudan tehdit etmez. Ancak kimi zaman da doğal olarak ‘kötü’ duygular yaşarız. Bu duyguları tariflemek daha zor hale gelir, bu duygular benliğimizde yıkıcı bir etkiye sahip olabilecek yoğunlukta geldiği zaman bazı savunma mekanizmalarına kendimizi iteriz çünkü vücut dengede kalmak ister. Denge durumunu bozmak istemez. Bu sebeple de kendini koruma altına almak ister.

Kötü diye tabir edilen duygular aslında en az bize iyi hissettiren duygular kadar işe yarar. Hatta daha fazla bir işe yaramadan söz edebiliriz çünkü kötü duygular anı hafızamızda kalıcılığını uzun yıllar koruyor. Neden peki kötü duyguları yaşıyoruz? Bunun sebebi gayet açık: kaba tabirle ders çıkarmak.
İnsan kötü olayları yaşadığı zaman pek de hoş olmayan duygular hissediyor ki bunlardan ders çıkarabilelim diye. Yaşadığımız olayların hepsi hayatımızı daha iyi yapmamız için birer fırsat. Örnek verecek olursak birisi arkamızdan dedikodu yaptığı zaman kendimizi kandırılmış, güvenimiz zedelenmiş gibi hissederiz, bu gayet doğaldır. Kendimizi kötü hissetmemize sebep olur ancak bunun sonucunda bir şey öğreniriz o da: bu insana kendi hayatımızla alakalı konuşurken artık daha dikkatli olmak olur. Travmaları iki türlü karşılık veririz:

İlki, yaşadığımız olaydan ders çıkarır yolumuza devam ederiz

İkincisi, yaşadığımız olaya saplanıp kalırız.

İlkinde elbette üzülürüz elbette olumsuz duyguları yaşarız ancak daha sonrasında sağlıklı bir şekilde yolumuza devam ederiz. İkincisinde ise yaşadığımız olayı bir türlü atlatamayız. Hep onunla yaşamaya devam eder, sürekli kafamızda onu döndürür ve gündelik hayata etkilerini çok şiddetli hissetmeye başlarız. Bu tür oldukça hayatımızı manipüle eden bir türdür. Kendimizle savaşmaya başlarız. Bu durumda muhakkak yardım alınması gerekir.

Duyguları nasıl yaşanması gerektiği konusunda ölçüp tarttık. Şimdi gelelim kötü duygularla savaşmak doğru mu sorusunun cevabına. Kötü duygular her ne kadar yaşandığı zaman bize acı verse de bunlarla savaşmak doğru değildir. Biz duygularla savaşmayız. Onların etkilerini aşamadığımız zaman anormal bir duruma büründüğü zamanki etkileriyle savaşırız.

Kötü duygularla savaşmak bize hiçbir şey kazandırmayacaktır ve kendimizi daha çok dibe itmeye sebep olacaktır. Bunların etkilerini kabul edeceğiz ve hayatımıza yön vermeyi bu duygular sayesinde başaracağız. Kötü duygular düşmanımız değil. Onları kabul etmemiz ve onların da bu hayatın bir gerçeği olduğunu kabul etmemiz gerekir.

Konya Psikolojik Destek 

Psikolog Berin DOĞAN