KONFOR ALANIMDAN ÇIKMAKTA NEDEN ZORLANIYORUM ?
Konfor alanı, kişinin kendini rahat ve güvende hissettiği, aşina olduğu fiziksel, duygusal ve zihinsel sınırların belirlendiği bir alandır. Bu alan, kişinin aşina olduğu koşullar, tekrarlanan rutinler, otomatik davranışlar ve sık sık benimsediği düşünce kalıplarını ifade eder. Fiziksel olarak konfor alanı; kişinin evi, işi veya tanıdık çevresi gibi güvende hissettiği ortamları içerebilir. Duygusal düzeyde bu alan; kişinin tanıdık insanlarla olan ilişkilerini ve alıştığı duygusal tepkileri içerir. Zihinsel olarak ise, kişi bu alanda kendi inançlarını, düşünce kalıplarını ve dünya görüşünü genellikle sorgulamadan kabul eder.
İnsanlar genellikle konfor alanları içinde hareket etmekten hoşlanır çünkü bu alan onlara güvende hissettirir ve stresi en aza indirir. Ancak, kişi sürekli olarak konfor alanında kaldığında, yeni ve değişken durumlarla başa çıkmak için gerekli olan stresle başa çıkma becerisini kaybetme riski taşır, rutine ve alışılmış şekilde düşünmeye eğilimli olabilir, değişimin getirdiği belirsizliği ve riskleri göze almaktan kaçınabilir ve değişime karşı direnç gösterebilir. Bu da yaşamda karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmeyi zorlaştırabilir ve yeniliklere açık olma eksikliğine, gelişim ve ilerleme fırsatlarının kaçırılmasına neden olabilir. Çünkü yeni fikirler ve yaklaşımlar genellikle konfor alanının dışında keşfedilir.
Başarısızlık ve güvensizlik hissi konfor alanını oluşturan duvarın en büyük tuğlasıdır. Başarı kadar başarısızlık da hayatın içinde olan bir gerçekliktir. Eğer yeni şeyler öğrenmek ve yeniliklere açık olmak istiyorsanız konfor alanınızı sık sık terk etmek zorunda kalacağınızın farkında olmalısınız. Konfor alanını sık terk etme durumu bir müddet sonra normalleşmeye başlayacak ve o zaman hem stres hem de kaygınızın ciddi şekilde azaldığını hatta bunu yapmaktan da zevk aldığınızı göreceksiniz.
Psikolog Sümeyra İHTİYAR